+hissediyorum+Ya+da+My+Stream+of+Conciousness.jpeg)
Bir süredir yazmıyordum.
İnternette sansürden o kadar bahsettikten sonra Türkiye'de Blogspot.com'un (yani neredeyse bireysel blogların tamamının) kapatıldığı haberi canımı burada gerçekten çok sıktı. Neyse bu konuyu daha fazla konuşmak istemiyor ve sizi 29 Ekim Cumhuriyet Bayarmımızda yarattığım enteresan bir çevirimdışı blog gönderisi ile başbaşa bırakmak istiyorum.
Görmek için yukarıdaki resme tıklayabilirsiniz.
Şimdi bu çok okunaklı olmayabilir, o yüzden PDF versiyonu için şöyle buyrun.
5 yorum:
kendi kendine konuşmak cidden iyi bişey mi?
O zaman bundan sonra kendi kendime konuştuğumu farkedince kendimi durdurmayacağım:)
süper olmuş yaaaaaa :)
gördüklerni bloğa yazmak bir hastalık... ve geçmio :)
öptüm çoook:)
kendi kendine konuşmak iyi bişey tabii! Hatta iyiden öte sağlıklı... Eskiden kendi kendine konuşana deli derlerdi, şimdi kendi kendine konuşmayana deli diyorlar :)
Düşünsene, "kendini tanımak" istisnasız bütün din/felsefelerin temelini oluştururken, insanın kendisiyle iletişim kurmasından daha güzel ne olabilir?
Şaka yapmıyorum, herkes kendisiyle düzenli olarak konuşmaya başlasa, dünya çok daha güzel bir yer olur!
hadi ben de öptüm melencim :)
Bugüne kadar gördüğüm en yaratıcı blog postlarından bir tanesi diyebilirim.
Örnek vermek gerekirse bir başkası da areyoumywife.blogspot.com'daki postlardi.
Genelde bu yazilim plan yapmakta kullaniliyor (bana sorarsan plan icin kullanmilmasa daha iyi olur:), ama bence "Mind map" bu sekilde kullanilmak icin yaratilmis olmali. En azindan programin adi öyle söylüyor.
Yine senin önceki bir e-posta'ndan (normalde email derim ama aklima düşürdün) bakarak iGoogle kullanmaya çalıştım, çok beğenmedim ama şimdi Google Reader kullanıyorum. Blogunu reader'ima ekledim, bundan sonra sık sık görüşürüz artık :)
Neco,
Abi senden böyle bir yorum duymak benmim için bir onur, öncelikle bunu söyleyeyim.
Bence MindMap'in en güzel kullanım alanı session hazırlamak. Planlamanın ise sadece beyin fırtınası aşamasında çok yararlı olduğunu düşünüyorum.
Kullandığım Türkçe'nin içine İngilizce kelimeler sıkıştırmamak için özel bir çaba sarfediyorum. Bence yurtdışında yaşayan Türkler olarak hepimizin de bu özeni göstermesi gerekiyor. Eğer seni de bu şekilde davranma konusunda biraz isteklendirebildiysem ne mutlu bana :)
iGoogle ilk gördüğümde ilgimi çekmişti, ancak şu an benim de favorim kesinlikle Google Reader.
Son olarak ben de diyorum ki sen de blog yaz, takip edelim! IE blogunda Tamer'i görüyoruz ama biz seni merak ediyoruz dostum :)
İspanya topraklarına saygılarımı gönderiyor, İsponyolların dünya tarihinde ne kadar etkili olduklarını buradaki Meksikalı stajyerle olan diyaloglarımın ardından yeni yeni öğrenmeye başladığım için kendimden biraz utanıyor, ama öğrenmenin yaşı olmaz diyerek bu uzun yorumu sonlandırıyorum :P
Bu arada yazdığım yorumu okurken fark ettim, içinde "session hazırlamak" geçen bir cümlenin hemen ardından Türkçe'nin güzel kullanımı ile ilgili mesaj vermeye çalışan bir cümle eklemem de güzel olmuş :)
Sanırım daha fazla çaba göstermem gerekiyor :)
Yorum Gönder